Demokrasi Nöbeti 90’ıncı gününde: 90 gündür iddianameniz nerede?

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in Tutuklanmasına Tepki: Demokrasi Nöbeti Devam Ediyor

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasıyla başlayan tepkiler sonucunda Demokrasi Nöbeti devam ediyor. Bugün 90’ıncı güne ulaşan eylem, Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin ve Belediyenin CHP’li meclis üyesi Oktay Kılıç da nöbete katılarak burada konuşma yaptılar. Meydana, basın açıklamasının yapıldığı kürsünün önüne üzerinde “güven”, “demokrasi” ve “adalet” yazan sembolik tabut bırakıldı.

90 GÜNDÜR İDDİANAMENİZ NEREDE?

CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, yaptığı konuşmada, “90’ıncı günde alnımızı gere gere, yüzümüz açık bir şekilde burada görüşlerimizi bildiriyoruz. Diyoruz ki, sayın kayyum ve kayyumcular, 90 gündür iddianameniz nerede? Eğer bir iddianame oluşturamıyorsanız bir belediye başkanını, hem de devlete 40 yıla yakın hizmet etmiş, onlarca makalesi, onlarca kitabı olmuş ve profesör unvanı almış, sizlerden de takdir, teşekkür belgesi almış bir profesörü, bizim belediye başkanımızı 90 gündür niye tutsak ediyorsunuz? Böyle bir gücünüz olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu güç, sadece devletin gücü. Şu an devleti siz yönettiğiniz için elinizde. Ömrünüz en yakın sandığa kadar. En yakın sandık geldiğinde o ömür bitecek” ifadelerini kullandı.

“SORUN HALKIN İRADESİNE SAYGI GÖSTERİLMEMESİ”

Belediyenin CHP’li meclis üyesi Oktay Kılıç da hukuki süreç hakkında bilgilendirme yaparak şunları aktardı: “Buraya her ilden, her ilçeden hem İstanbul’un ilçelerinden hem de birçok sivil toplum örgütünden desteğe gelen insanlar var. Bunların birçoğu belki CHP’li bile değil. Çünkü burada sorun Esenyurt’a kayyum atanmış olması değil. Sorun, Türkiye’nin neresinde olursa olsun halkın iradesine saygı gösterilmemesi. Bugün Ahmet Özer tutukludur. Yarın başka bir belediye başkanımız tutuklanır. Yarın başka bir yerde kayyum atanır. Bugün burada karşı çıktığımız esas mesele budur. Ahmet Özer, eğer ki hukuka aykırı bir fiil içerisindeyse devlet aygıtı sizin elinizdeydi. 10 yıl geriye döndünüz. 10 yıl boyunca Ahmet Özer terörist değildi. 10 yıl boyunca Ahmet Özer hakkında herhangi bir soruşturma açacak bir şey bulamadınız. Ahmet Özer halkın iradesiyle Türkiye’nin en büyük ilçesinde belediye başkanı seçilince mi aklınıza geldi? O yüzden bugün burada sahip çıktığımız şey aslında bu ülkenin demokrasisidir. Evet, Belediye Başkanımız için buradayız ama adı Ahmet Özer olmasaydı, belki Tayyip Erdoğan bile olsaydı CHP yine burada olacaktı. Ben buna eminim. Çünkü bizim derdimiz bu ülkenin demokrasisine sahip çıkmak.”

Related Posts

HSK üyeliği için adaylar belli oldu

Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) görev süresi dolacak 5 üyenin yerine seçilecek ve TBMM Genel Kurulu’na sunulacak 15 aday, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda seçildi.

Bu ne perhiz bu ne ihale!

‘Kamuda tasarruf başarıyla sürüyor’ diyen Şimşek’in bakanlığı yeni araç ihalesiyle yandaşlara para aktardı.

ABD’de Türk öğrenci Öztürk davasında yeni gelişme: Temyiz duruşmasında hükümetin avukatları gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün temyiz davasında, hükümetin avukatları gözaltı için herhangi bir gerekçe sunamadı.

Gaziantep’te çocuk parkı küle döndü

Gaziantep’te bir çocuk parkında çıkan yangın söndürüldü.

İran’da olumsuz hava şartlarından dolayı 9 can kaybı

İran’da olumsuz hava koşullarında, yıldırım düşmesi ve şiddetli rüzgar nedeniyle son bir haftada 9 kişi hayatını kaybetti, 86 kişi yaralandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Medya Ödülleri töreninde yaptığı açıklamada ‘Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Bunu söylerken hamaset olsun diye değil, gerçeğin ta kendisi olduğu için ifade ediyoruz. Bundan 25-30 yıl öncesinin manşetlerine şöyle bir göz attığınızda, Türkiye’nin nerden nereye geldiğini sizler de gayet net göreceksiniz. Bilhassa, 28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. Manşetler vasıtasıyla doğrudan hükümete ayar verildiği, lise ve ortaokuldaki çocukların öcü gibi gösterildiği, İmam-hatip okullarının önünde sözde gazetecilerin nöbet tuttuğu, vesaiyetçiler adına siyasetçilerin her gün pervasızca örselendiği, köşe yazarlarının jurnalcilik yapmayı gururla anlattığı o karanlık, o utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz.’ dedi.