Konya’da çöken binadan kurtulanlar: Çaresiz kaldık

Konya’da Çöken Binada Yaşanan Dram

Konya’da yaşanan acı olayda, 4 katlı bir binanın çökmesi sonucunda Suriye uyruklu 4 çocuk babası Cuma Kadir, yaşadıkları korku dolu anları anlattı. Cuma Kadir, “Herkes bir süre akrabaların yanında kalacak. Daha sonrasında ne yapacaklarını bilmiyoruz. Yeni bir ev kiralayacağız ama nasıl yapacağız. Eşyalarımız ve evimiz gitti. Şu an çok çaresiziz, gerçekten mağduruz” dedi.

Selçuklu ilçesi Selçuk Mahallesi Beyşehir Caddesi’nde bulunan 4 katlı Taşoluk Apartmanı, 24 Ocak tarihinde saat 20.00 sıralarında korkunç bir olaya sahne oldu. Bina içerisinde bulunan 7 dükkan, 14 daire ve 2 blok, yaşanan deprem etkisiyle çöktü. Olayın yaşandığı sırada alt katta bulunan balık restoranındaki seramiklerin dökülmesi ve seslerin gelmeye başlamasıyla panik yaşandı.

O esnada restoranda çalışan Ali El Hüseyin (20) ve Abrurrahman Keji (17), üst kattaki dairelerde oturan vatandaşların kapı zillerine basarak binayı boşaltmalarını sağladı. Kısa bir süre sonra bina tamamen çöktü. Enkaz altında kalan Muhammed Cedan (24), amcası Halid El Cedan (55) ve kuzeni Ahmet Muhammed Cedan (23) 7 saat süren bir kurtarma operasyonu sonucunda sağ olarak kurtarıldı.

Canlarını Son Anda Kurtaranlar Akrabalarına Sığındı

Olayda hayatını kaybedenlerden birisi ise Muhammed Cedan’ın kuzeni olan ve 7 ay önce Suriye’den Türkiye’ye gelen Turki Muhammed (22) ile eşi Emine Mustafa (18) oldu. Soruşturma kapsamında 6 şüpheli tutuklanırken, binadan son anda kurtulan insanlar ise akrabalarının yanına yerleşti. Cuma Kadir ve ailesi de şu an ağabeylerinin evinde konaklıyor.

‘Eve Geldiğimde Bina Çökmüştü’

Cuma Kadir, “Ben ve ailem 4 yıldır bu binada yaşıyorduk. O korkulu gün işe gitmiştim. Zaten 1 aydır çalışmıyordum ve o gün iş bulmuştum. Eşim de akşam saatlerinde beni arayarak ‘Binada sorun varmış, yıkılacakmış’ dedi. Ben ise ‘Deprem olmadan nasıl yıkılabilir ki’ diye düşündüm. Komşularımız sesler geldiğini söyleyerek binayı boşaltmışlardı ve en son sıranın bize geldiğini fark edip hemen dışarı çıktık. Eve döndüğümüzde bina çökmüştü. Şu anda geçici olarak ağabeyimin evinde kalıyoruz. Binada oturan herkes akrabalarının yanına gitti. Durumumuz gerçekten çok kötü. Eşyalarımız, evimiz hepsi gitti. Tekstil sektöründe çalışıyordum. Yeni ev bulmamız gerekiyor ama nasıl yapacağız bilmiyoruz. Balıkçıda çalışanlar haber vermeseydi, belki kimse kurtulamazdı” şeklinde konuştu. (DHA)

Related Posts

HSK üyeliği için adaylar belli oldu

Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) görev süresi dolacak 5 üyenin yerine seçilecek ve TBMM Genel Kurulu’na sunulacak 15 aday, TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’nda seçildi.

Bu ne perhiz bu ne ihale!

‘Kamuda tasarruf başarıyla sürüyor’ diyen Şimşek’in bakanlığı yeni araç ihalesiyle yandaşlara para aktardı.

ABD’de Türk öğrenci Öztürk davasında yeni gelişme: Temyiz duruşmasında hükümetin avukatları gözaltına gerekçe sunamadı

ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltında tutulan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün temyiz davasında, hükümetin avukatları gözaltı için herhangi bir gerekçe sunamadı.

Gaziantep’te çocuk parkı küle döndü

Gaziantep’te bir çocuk parkında çıkan yangın söndürüldü.

İran’da olumsuz hava şartlarından dolayı 9 can kaybı

İran’da olumsuz hava koşullarında, yıldırım düşmesi ve şiddetli rüzgar nedeniyle son bir haftada 9 kişi hayatını kaybetti, 86 kişi yaralandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10. Medya Ödülleri töreninde yaptığı açıklamada ‘Manşetlerle çarpışa çarpışa geldik. Bunu söylerken hamaset olsun diye değil, gerçeğin ta kendisi olduğu için ifade ediyoruz. Bundan 25-30 yıl öncesinin manşetlerine şöyle bir göz attığınızda, Türkiye’nin nerden nereye geldiğini sizler de gayet net göreceksiniz. Bilhassa, 28 Şubat dönemindeki korkunç medya atmosferini hiçbirimiz hatırlamak istemiyoruz. Manşetler vasıtasıyla doğrudan hükümete ayar verildiği, lise ve ortaokuldaki çocukların öcü gibi gösterildiği, İmam-hatip okullarının önünde sözde gazetecilerin nöbet tuttuğu, vesaiyetçiler adına siyasetçilerin her gün pervasızca örselendiği, köşe yazarlarının jurnalcilik yapmayı gururla anlattığı o karanlık, o utanç verici günleri artık geride bırakmaktan memnuniyet duyuyoruz.’ dedi.